Beispiele
Bu fırsattan yararlanmak istiyorum.
أريد أن أستغل تلك الفرصة
Bizler buradayız çünkü Ford Motor Şirketi... ...fırsattan yararlanmak için... ...nüfuzunu, parasını ve tüm kurumsal gücünü kullandı.
لكننا هنا لآن شركة، فـورد للسيارات استخدمت نفوذهم، ومالهم، وكل قوتهم لكسب هذه القضية
Annem ölüm döşeğindeyken öğrendiğim şeylerden birisini... ...paylaşayım diye bu fırsattan yararlanmak istedim.
أنا فقط أريد أن أستغل هذه الفرصة لمشاركة شيئ اكتسبته عندما كنت أقرأ في فراش موت أمي
Az önce Pazartesi Sabahı Fırsatı'ndan yararlanmak için.. ..saat sekizden önce üç tane kokteyl alana bir paket sigara veriyorlar diye.. ..Yengeç Kulubesine gittim ama orda kimse yoktu.
... حسناً , إذاً الرئيس و زوجة ( ماكس ) محاصران من قبل الحبار على ... على سطح البيت الأبيض , و الأمـر ... و بعد ذلك , ( ماكس باتريك ) يظهر من لا مكان
Ama bu ender fırsattan en iyi şekilde yararlanmak için,... ...her bitkinin farklı bir stratejisi vardır.
لكن كُلّ نبات لَه إستراتيجيةُ معيّنةُ خاصةُ للإسْتِفْاَدة إلى أبعد الحدود مِنْ هذه الفرصةِ النادرةِ