Examples
Güçlerin benimkilere eşdeğer.
قواك مماثلة لي
İngiltere Kraliçesiyle eşdeğer değil.
ليس كالملكةِ.
Senin eşdeğerindeki kadınlar hep benim gözümü korkutmuştur. Benim eşdeğerim mi?
اشعر بالتهديد عندما اكون بجوار امراة بمكانتك - بمكانتي؟ -
Evet. gidişata eşdeğer, Korkarım ki.
انا اسير تقريباً
Burada kalmanız intihar etmekle eşdeğer.
ولا طعام هذا شبيه بالانتحار
Bence bu müziği sevmekle eşdeğer.
أعتقد ذلك كالطيف يكمل الموسيقى.
Üç kova patlamış mısırla eşdeğer.
انها مثل أي ما يعادل ثلاث كيسات من الفشار
Uyanıklığın bir numarası: eşdeğer güvenlik.
...أول شيء هنا يعادل الأمان ...رقم إثنين
Whis ‘in şarkıları ile eşdeğer.
هل تكون جيدة متابعة المباراة مع الغناء Whis '.
Bir milyar ton TNT ile eşdeğer.
أنه يعادل واحد مليار طن من التي ان تي