Examples
Ellemek yok!
.لا لمس
Ellemek yok!
سيّدتي، ممنوع اللمس
Hayır, hayır. Ellemek yetti.
لا، لا، لا. الموضوع الحسّاس بما فيه الكفاية.
Dost. Ellemek. Ben.
حَسَناً. أصدقاء، علاقة سريعة، أنا.
Popomu ellemek zorunda değilsin.
ستحتاج ألَّا تلمس مؤخرتي
Tek istediğim, göbeğine ellemek.
كل ما أريد هو أن ألمس بطنها
Sadece göbeğine ellemek istiyorum.
أريد فقط أن ألمس بطنها
- Ellemek mi? - Kibar ifadesiyle.
- لَمْس؟ - تلطيفية مؤدّبة.
Hayır, hayır. Ellemek yetti.
كلا، كلا، كلا ! تحسّسهم يكفي
Önceleri sadece ellemekle yetinirdi.
لقد كان يلمسني فقط