Beispiele
BM köpekleri ve ekonomik yaptırımlar.
كلاب الأمم المتحدة والعقوبات الإقتصادية
Bu ekonomik yaptırımlar Japonya'yı savaşa itmişti.
دفعت هذه العقوبات الاقتصاديه اليابان الى الحرب
Başkan Taylor ekonomik yaptırımları kaldırıyor... ...ve bize milyarlarca dolar değerinde bir yardım paketi sunuyor.
تقوم الرئيسة (تايلور) برفع العقوبات الاقتصادية وتعرض مجموعة من المساعدات تساوي البلايين من الدولارات
20 yıldır, ülkeniz benim ülkemi ekonomik yaptırımlar... ...ve askeri müdahale dahil her şekilde tehdit etti.
منذ 20 عاماً وأمتك تهدد أمتي بكل شئ، من العقوبات الاقتصادية إلى الهجمات العسكرية
İnsanlar bir yılı aşkın süredir katlediliyordu... ...ve biz ekonomik yaptırımlar çıkararak... ...diplomasinin süslü konuşmaları ardına saklandık.
وتركنا ذلك يحدث أناس يتم ذبحهم منذ أكثر من عام
Ekonomik yaptırımlar her zaman etkili olmuştur... ...ancak farklı kaynaklardan yardım alabilirler.
العمل علي زيادة الخزانة دائما ما يكون مفيداً للأعمال ولكن بالتأكيد يجب أن تقدموا لي هدية أخري
Engellenen ekonomik yaptırımlar ancak Saddam... ...BM Silah Denetimcileriyle işbirliği yaparsa kaldırılacaktı.
تم إعطاء (صدام) تعهداً برفع العقوبات الإقتصادية الشديدة إن تعاون مع مفتشي الأسلحة من الأمم المتحدة
Dahası, BM tarafından empoze edilen ekonomik yaptırımlar ... ... ticari olarak bağlantıları kasabada --
على أي حال .. الوضع الإقصادي .. يقوم على الوضع الـ
Aslında bu işin bu kadar karlı olmasının nedeni... kanuni yaptırımlar, bu ekonomik bir gerçek.
إنه إلتزام تطبيق القانون . . . الذي يخلق الربح الضخم هذه حقيقة إقتصادية