Beispiele
Dışarı çıkıp efkar dağıtmamız gerek.
نحتاج للخروج ونسمح وجه الكآبة هذا
Dışarı çıkıp efkar dağıtmamız gerek.
نحن من نبني لهم الطريق للقمة ولأجل ماذا؟
Buraya efkar dağıtmaya geldiyseniz... ...ben pek içmem.
إن كنت أتيت لتغرق أحزانك انا لست من محبيّ الشراب
Buraya efkar dagitmaya geldiyseniz... ...ben pek icmem.
إن كنت أتيت لتغرق أحزانك انا لست من محبيّ الشراب
Sonra da Michael'in efkar dağıtmak için bara gittiğini söyleyeceğim.
(ثم سأخبرها أن (مايكل ذهب إلى الحانة ليغرق أحزانه بالشرب
İyi, iki kez ertelenmiş haftasonu yanında, efkar dağıtmak için ava çıkmak iyi bir yöntem.
حسنا, انة يوم عظيم للمطاردة, قضاء العطلة مع اثنين معتوهين
Körün tekinin sürünerek bir iblisin inine girişi midir yoksa.... ...yoldan sapmış bu yüreğinin efkarını dindirme arzusu.
القلب العنيد يدعو اليأس كرجال عمي يزحفون في عرين التنين
Seninle efkar dağıtmak için bekleyen... ...60 destekçin vardı... ...ve sen hiç gelmedin bile.
ستون من داعمي حملتِك ، ينتظرونك كي يغرقوا بأحزانهم معك . ولم تظهر حتّى