Beispiele
Tatlım, dırdır etmek yok.
.حبيبي، بدون ضحك
- Kolları bile büyük geliyor. - Tek yaptığın dırdır etmek.
.انظر للأكمام، إنّها متدلية - .كلّ ما تفعله هو النواح والتذّمر -
Sana geleceğin ve işin ile ilgili dırdır etmek istemiyorum.
ولا أريد أن أزعجك بشأن مستقبلك و عملك
Artık bana dırdır etmek, ..bekçilik etmek, sitemler senin işin değil.
. لي أو توبيخًا لي
Çocuklar, doğruyu söyleyin. Eğlenceli değil miyim? Tek yaptığım sürekli dırdır etmek mi?
يا اطفال ، أخبروني الحقيقة هل أنا ممتعة أم دائماً أكون متذمرة؟
Bu mektubu dırdır etmek ya da mızmızlanmak için değil teşvik etmek için yazıyorum.
أكتب هذه الرسالة ليس للنواح والإزعاج، لكن للحث
Şey, biliyorsun, kadınlar için dedikodu... ...ve dırdır etmek antropolojik bir gerçekliktir.
نعم، انظري إلى هذه "أنفاسك تمنحني الحياة"
Kötü sözler söylemek yok? Dırdır etmek yok? Giysilerini yırtmak yok, tamam mı?
دون شتائم؟ دون اعتراض؟ دون شق ملابسك؟
Eğer dırdır etmek olimpik bir spor olsaydı, Halam altın madalyayı alırdı.
اذا كان التذمر لعبة اولمبية ، فان خالتى فولا كانت لتحصل على الميدالية الذهبية
Nick, sana dır dır etmek istemem... ...ama bu iş ne kadar sürecek?
نيك)، انظر لا أقصد إزعاجك) ولكن كم سيأخذ ذلك من الوقت؟