لَمَسَ {[لَمَسّا]}
Examples
Şişeye değmek yok.
لاشفايف على الزجاجة
Bana değmekten rahatsız oluyorsun, değil mi?
أنت لست مرتاحاً بلمسي حتى , ألست كذلك ؟
Anlaşıldı, yavaşlıyorum. Şu an yere değmek üzereyim. Gruplaşmayın, hâlâ çok hızlıyız.
عُلم، أنا على وشك التوقف، نعم، سأهبط الان، لا تتجمعوا هناك، لازلنا نهبط بسرعة عالية
Size birkaç yıl gibi kısa bir süre içerisinde... ...otomobiliniz yere değmek zorunda kalmayacak desem, ne derdiniz?
أن سيارتكم لن تلمس الأرض على الإطلاق؟
Size birkaç yıl gibi kısa bir süre içerisinde... ...otomobiliniz yere değmek zorunda kalmayacak desem, ne derdiniz?
ماذا إن أخبرتكم ،أنّه بعد مرور بضعة أعوام أنّ سياراتكم لن يكون عليها السير على الأرض مُطلقاً؟