جَذَاب {[جَذُبَا]}
Examples
Eğlendirmek. Cezbetmek. Büyülemek.
حوّلْه. إخدعْه. إسحرْه.
Cezbetmek mi? Ne cezbedecek ki?
اغراء؟ بماذا؟
- Bu ne için? - Cezbetmek için.
لماذا ذلك ؟ - الإغواء -
Cezbetmek için ne etkili bir yöntem.
يالها من أداة جميلة للإغراء
Müşterileri cezbetmek için şemsiye döndürmek benim fikrimdi.
كانت فكرتي أن ألفّها .لجذب الزبائن
Yatırımcıları cezbetmek için bu marka ismini satın alacağız.
سوف نشتري الاسم حتى نجذب المستثمرين
Bu elbisenin seçmenleri cezbetmek için kullanılması uygun mudur?
هل هذا الثوب لائق لجذب الناخبين ؟ -
Bir müşteriyi cezbetmek ya da etrafta piyasa yapmak için.
إن كان عليَّ توصيل زبون ...أو رآني الناس قرب (سكرانتون) بها
Şimdi, blüz. "Puma" avını cezbetmek için yüksek miktarda çatal diye tabir ettiğimiz kısmını gösterir.
روبن) هناك العديد من الأشياء القاسية بتلك القائمة) اتعتقدين حقاً ان (بارني) سيقم بثقب اذنه؟
- O, talebinde insanları sürekli... cezbetmekten yorulduğundan bahsetti ama başka... alternatif göremez çünkü...
أنه تعب من توجب عليه إبهار الجميع دائماً... لكن لا يجد أي بديل لأن..