Examples
Politikada boşta gitmek yoktur.
ليس هناك هبوط في الجاذبية ليس هنا بأي حال
Boşa gitmek mi?
.أقترح أن تنتظر برهة .سيكون من العار أن تُضيع ذلك
Ellerim boş gitmek istemiyorum, Bob.
(لا أريد الذهاب فارغ اليدين (بوب
Ailesine eli boş gitmek istemiyorum.
أريد أن أكون قادرة على إخبار عائلته... شيئًا
Bu bak. İstediğiniz boşa gitmek için mi?
.أنظري لهذا , هل تريدي أن تهدري هذا
Ama sana eli boş gitmek istemediğimi söylemek istemiyorum.
لكن أردت أن أُخبرك . أننى لن أبتعد خالى اليدين
Vaughn ile görüşeceğim zaman yanına elim boş gitmek istemiyorum.
لا أريد التحدث مع (فون) دون إجراء واجبي
Boş bir eve gitmek istemiyorum.
لا أحب الذهاب إلى منزل فارغ
Boş evime gitmek istemiyorum, o yüzden markette boş boş dolanıyorum.
الطريقه التي يجلس بها يمضغ طعامه كالأحمق
Boş ver, gitmekten kurtuldun işte. Bu seferlik de senden olsun.
انه من الجيد منكم أن تأتو. . بما انه ازعاج غير مدفوع.