Beispiele
Bak, belki borç almak istemez.
ربما لن تأخذ المبلغ
Borç almak istemiyorum, kazanmak istiyorum.
لا أريد أن أقترض , بل أريد أن أكسب بعرق جبيني
Büyük paralar borç almaktan bahsediyorum.
"بيت القصيد "الاقتراض حتى الحد الأقصى
Bir erkek kazanamıyorsa borç almak zorundadır.
إن لم يستطع الرجل كسب عيشه، .عليه اللجوء إلى الدين
Neler oluyor? Jake borç almak istiyormuş.
مالذي يجري؟ جيك يريد أقتراض المال
50 dolar borç almak mı istiyorsun?
و انت تريد ان تقترض 50 دولار
Düşünüyordum. Senden biraz borç almak istiyorum.
أفكر بأنني أود باقتراض بعض المال منك.
Borç almak onun yapabileceği bir şey değil.
اقتراض المال هو شيء لا يستطيع القيام به.
Yine borç almak için aradığını sandım.
انا ظننت انك اتصلتى لكى تقرضى منى المال مجددا.
İki hafta önce. Borç almak için gelmişti.
قبل اسبوعين اتت لأجل قرض