Examples
- Bunda bir bayağılık yok.
لا يوجد شيء تافه بشأن. . .
Hem prodüksiyonün bayağılığından bıkmıştı...
...سئمت من قيمة الإنتاج المنخفضة
Artık bayağılık olmayacak.
لا مزيد من الضعف
Basitlik, adilik, bayağılık.
الشائع، المبتذل ، والمنحط
Topun ise bayağılık olduğuna.
.مدافع الابتذال
Yeni bir bayağılık.
أحمــق جديــد
Mutlak bayağılık ruh ezici.
.هذه الروح المهشمة في تفاهة المطلق
Bu bayağılık bataklığına hasta oluyorum.
انا مرضت من تدني الجودة
Bayağılığa taviz vermek adına zanaatkarlığımdan...
لا يجب أن أتنازل عن حرفيتي
Sadakatin hiçbir yerinde bir bayağılık yoktur.
لا يوجد شيء رخيص في الاخلاص