Examples
Şu an Bakanlar Kurulu'ndalar.
في هذه اللحظة هم في مجلس الاستشارة
Kennedy'nin bakanlar kurulu toplantısı değil.
وليس إجتماع معجبي (جون إف كندي)
...4 yıl boyunca Bakanlar Kurulu'na hizmet etti.
خدم 4 سنوات في المجلس البلدي
Ondan sonra bir tane de Bakanlar Kurulundan.
بعدها ، وعاءٌ آخر من القساوسة
Ama seçimlerden önce bakanlar kurulunu kızdırmak istemedi.
لكن (كلارنس) لم يرغب بإغضاب القساوسة حتى تنتهي الإنتخابات
Japon bakanlar kurulu genişlememe planını durdurmayı oyluyor.
التصويت الوزاري الياباني .لوقف خطة غير التوسّعة
Heyetimizde bulunanlar ve ülkedeki Bakanlar Kurulu ile de görüştüm.
لقد تحدثت مع وفدنا، بجانب كل الأعضاء الآخرين في وزارتنا بالوطن
Diğer haberler ise Başbakan John Howard... ...bakanlar kuruluyla bugün buluşacak.
وفي خبر آخر ... (رئيس الوزراء (جون هاوارد سيعقد اجتماعاً وزارياً اليوم
Bay Peel, lütfen bildirinin imzalanması için... ...Bakanlar Kurulu'nu toplayın.
سيّد (بيل)، من فضلك ...هلا جمعتَ مجلس الوزراء لتوقيع الإعلان
Başkan olarak atanmam için Bakanlar Kurulu kararı gerekli.
عليّ تقديم إلتماس لمجلس الوزراء لتعييني القائم بأعمال الرئيس