Examples
- Aptal baharatçılar. - Dert etme.
- الإسبانيين الأغبياء - لا تقلق
Juliette ile baharatçıya gelen kimdi?
هوية الرجل الذي جاء إلى متجر .(التوابل برفقة (جولييت
Özür dilerim bayım, Nerden Baharatçı bulabilirim.
عذرا يا سيدى, أين أجد محل الاعشاب؟
Baharatçıya gitmiştim... ...ve orada Aidan'la karşılaştım.
لقد ذهبت إلى محل التوابل و قابلت آيدي
İstihbarata göre Naboo uydu gezegenlerindeki baharatçılar.
تشير استخباراتنا إلى عمال حانقين من مناجم البهار على أقمار نابو
Baharatçılar sanıyordum ama belki de yanıldım.
ظننتُ أنهُم الإسبانيين، لكن ربما أكونُ على خطأ
Dostlarını suçlamaya başlamadan önce, gidip Sicilyalıları ve Baharatçıları kontrol et.
قبل أن تبدأ باتهامِ أصدقائِك عليكَ أن تتحقق من أولئكَ الصيقليين و الإسبانيين
Boku verenin Guerra olduğunu sanıyor, baharatçılarla aramızdaki ateşkes dağılmak üzere.
إنهُ يعتقِد أنَ (غيرا) من أعطاكَ المخدرات لذلك مُعاهدتنا للسلام معَ الإسبانيين قد تلاشت نوعاً ما
Baharatçıya yakın oturduğumuzdan ve adam bütün gün kakule dövdüğünden... ...kokusu elbiselerimize işliyor.
نحن نعيش بجوار بائع الهال الذي يطحنه طوال اليوم وتدخل رائحته في ثيابنا
Orası baharatçı dükkanı. Lahore sokağında Pakistan'da da var orası. 30 dakika var.
وهذه منطقة التوابل. شارع لاهور والذي .يقع في بيش في ثلاثين دقيقة