örnekler
En azından birbirimizi bulmak kolay olacak.
على الأقل, من السهل أن نعثر على بعضنا
Patlayıcı az olduğundan parçaları... ...bulmak kolay oldu.
الانفجار كان محدود و الشظايا كان من السهل تحديد مكانها
En azından bu varken bizi bulmak istemeyebilir.
و مع هذه سيرغب فى العثور علينا
Ben gidip Charlie'yi bulmak zorundayım. Az önce...
...يجب أن أذهب وأعثر على (تشارلي). لقد
En azından, o canavarı bulmak için en büyük şansımız.
إذا أي شيء آخر , وانه لدينا أفضل فرصة في العثور على الوحش.
Kim ve neden soruları da en az altını bulmak kadar önemli.
"من" و "لماذا" بنفس أهمية إيجاد الذهب
Kendini yanan bir adamın az ötesinde... ...bulmak için evde bal sürüp gelmen gerek.
أنت تمتع بالحظ فحسب لتجد نفسك على بُعد 10 أمتار من رجل يحترق
Biz de en az sizin kadar... ...Samantha'yı bulmak istiyoruz.
إننا نريد أن نجد سامانثا بقدر ما تريد أنت
En azından onun için bahaneler bulmaktan vazgeçtin. Yargılamayı bıraktım.
على الأقلّ كففتَ عن اختلاق الأعذار له - كففتُ عن إصدار الأحكام -
Sonra öğrendim ki beni 15 yaş daha genç ve daha az akıllı birinde bulmak istemiş.
أتيت بسيارتك وقطعت كل هذا الطريق إلى هنا لترى إن كنت لا زلت غاضبةً منك؟