Beispiele
Ruhu ayıltmaktır bunların amacı.
"ذاك شئ يفيق الروح"
O'nu ayıltmak için ne gerekiyorsa yap!
افعلوا اي شئ لانقاذه
- Doktorlar beni ayıltmak için adrenalin kullanmıştı.
حسناً , الأطباء إستخدموا "الأدرينالين" ليوقظوني
Albay Weaver beni ayıltmak için sarsıyordu.
هو إن العميد "ويفر" كان يهزني ليوقظني
Ayıltmak için kahve alacağımız yerde durmamız bile, bir kabusa dönüşmüştü.
ــ تعال إلى هنا أيّها الأفضل ــ أعطني إياها
Onu hemen ayıltmak için kahveden daha sert bir şey lazım.
, لكي تفيقه بسرعة .يجب أن تستعمل شيء أقوي من القهوة
İnsanların birbirleri için yapabilecekleri şeyler vardır. Ruhu ayıltmaktır bunların amacı.
ثمة أشياء يفعلها الرجال لبعضهم الآخر" "تثير العزيمة بالروح
Sonra ayıltmak için epinefrin kullanmış ölmek üzereyken, sırf tekrar tekrar işkence edebilmek için.
ثمّ إستخدم الإيبينيفرين لإنعاشها ،عندما كانت قريبة من الموت حتى فقط يمكنه تعذيبها ثانيةً من البداية