Beispiele
Çocuklara aşı yapmak için bir kampa gitmiştik.
... ذهبنا فى معسكر لتطعيم بعض الأطفال
çocuklara aşı yapmak için kampa gitmiştik.
... ذهبا فى معسكر لتطعيم بعض الأطفال
Bir kaç çocuğa aşı yapmak için... ...bir kampa gitmiştik.
... ذهبنا فى معسكر لتطعيم
Bir kaç çocuğa aşı yapmak için... ...bir kampa gitmiştik.
... ذهبا فى معسكر لتطعيم بعض الأطفال
Yarın yeni kısrağa aşı yapmak için çiftliğe gidecek.
انه متوجه إلى المزرعة غداً لتلقيح الفرس الجديد
Bir aşı yapmak için bir anahtar olabilir, yada bir tedavi için.
دمها يحتوي على المفتاح لعلاج هذا الداء
Bir aşı yapmak. Fakat senatör bile hükümete... ...G-virüsünün ne denli bir tehdit olduğunu yeterli olarak söyleyemedi.
لصنع لقاح، حتى السيناتور لم يستطع أن يعبر بما فيه الكفاية عن التهديد الذي تشكله الحكومة
Anne olmak budur... ...fedakarlık yapmak, senin aşina olmadığın birşey.
هذا ما تتطلبه الأمومة تقديم التضحيات, وهو شيء لا تعرفينه عنه اطلاقا