Beispiele
Parlaklığını çekiyorum.
التقط بهجتك.
Gözlerindeki parlaklık. . .
"نظرة ماكرة."
"Bakışındaki parlaklığım"
"أَنا في تألقِ بصرِكَ"
"Bakışındaki parlaklığım"
"أَنا في رفة أهدابك "
Kristal parlaklığında.
واضحاً مثل الكريستال
Parlaklığı artır.
إرفع درجة التباين
Buna "parlaklık" derdi.
كانت تطلق على ذلك الصحو
Mavi kadifenin parlaklığı gitti
صاحبها الوهج...
Gözlerindeki o parlaklık
عينيها تلمع
Yalan söylerken ki parlaklık.
تلمع عينها عندما تكذب