Examples
Halicorp'ta hırsızlık politikamız sıfır toleranslı.
الشرطة لا تتسامح إطلاقا في السرقة في هاليكورب
Başlangıçta, Japonlar seks hakkında toleranslıydı.
وقفتك ضعيفة وتتحرك كثيرا
İspanyollar toleranslı ama hepsi bu.Yılbaşı pastası.
الأسبان يتحملوننا ، لكن هذا كل ما فى الأمر . كعك رأس السنة
Böyle sıkıntılara karşı... çok toleranslı değildir.
نعم , كان ضعيف الاحتمال - . امام هذا القدر من المضايقه
Hollandalıların toleranssızlığa tolerans... göstermekte çok toleranslılar.
ربّما يكون الشعب الهولاندى متسامحا لدرجة التسامح مع عدم التسامح
Robotların neye karşı toleranslı olduğunu biliyorum.
أعلم ما هو تسامح الروبوتات
- Feci toleranslısın, değil mi? - Feci halde çalışıyorum.
أنت متسامح جدا، أليس كذلك؟ - .أحاول بصعوبة شديدة -
İşimi küçültücü bulmasına rağmen ona toleranslı davrandım.
أنا كُنْتُ متسامحَ، تَنَازُل، شيء غير عادي حول شغلِي
Hayır, artık değil. Artık çok da toleranslı.
لا، لقد أصبحت أكثر تسامحا
Kızgınlık ve sıkıntı hissediyorum, ama aynı zamanda toleranslı.
أشعر أنني مزعجة ومسببة للإحباط لكن أيضاً متسامحة