Examples
Şoförü yaşlıcaydı.
السائق الآخر كان أكبر سناً
Çarptığım araba. Şoförü yaşlıcaydı.
السيارة التي اصطدمت بها
Yaşlıca bir bayım...
... رجل كبيراً
Yaşlıca biriydi hatta.
كان أكبر سناً في الواقع
Biraz yaşlıca bir beyefendi.
حسنا ، انه كبير في السن
Evet, peki, tamam, biraz yaşlıca,
حسناً، تعرفين، إنها أكبر
- Kaç yaşında birinden bahsediyoruz? - Yaşlıca.
...كم عمره ؟ - كبير...
Biri genç diğeri yaşlıca iki adam.
رجل شاب و رجل كبير
Adını hatırlamıyorum. Yaşlıcaydı. Beyazımsı saçları vardı.
.لا أتذكّر اسمه .كان مُسناً... شائب الشعر
Şurada Bethany Van Polt'le konuşan yaşlıca beyefendi. Ona fotoğrafları gösteriyor.
هو ذلك السيد الذي يقوم بعرض الصور على السيدة بيثاني فان بيلت