Examples
Bir, Uzamak. İki, Uzanmak.
"سأفعل عندما تخسرين وزن الطفلة"
Uzamakla neyi kastettiğini biliyorum.
أعرف ماذا تعنى بالتمدد
Daha fazla uzamak için odun kullandılar.
تستخدم الخشب في النمو .أكثر وأكثر طولا
Bir saatliğine uzamak zorundayım, tamam mı? - Acil işin neymiş?
عليّ التغيّب لساعة، اتفقنا؟ - ما الطارئ؟ -
Sabahın için üzgünüm, Marv. Biraz daha uzamak üzere.
بيلي؟- آسف لأن صباحك كان متعبًا يا مارف-
Dalga geçiyordum baba..sadece kelebek gecesine kadar biraz daha uzamak istiyorum
.أعبث بعقلك فقط يا أبي أودّ الحصول على سكّين .(بنشميد 42)