Beispiele
Sabah yediğin bisküvitle duramazsın.
لم تتناولي أي شيء حتى بسكويت منذ الصباح
Acıkırsanız ocakta tatlı patates bisküvitinden var.
أتصور بأنكما الاثنتان تريدان أن ترتاحا
İnce bisküvit. Sekiz tane, hayır 12.
ثروةِ من الكعك. حوالي ثمانية، لا، 12.
Seni tabağa koyup, bisküvit ile beraber yemeli.
على أحدهم وضعك في طبق وتناولك مع البسكويت
İşte, tatlım, biraz bisküvit al. İyi bir hafta geçirin.
هنا يا حبيب القلب..خذ بعض البسكويت أتمنى لك أسبوعا طيبا
Sahneye, "İngiliz bisküvitim" "adamım" ve gecenin ev sahibi... ...Luke Morgan'ı çağırıyorum.
رحبوا به على المسرح، فتاي وبسكوتتي البريطانية ومضيفكم جميعاً لهذه الليلة (لوك مورجان)