Beispiele
Andolsun birbiri ardinca gönderilenlere,
والمرسلات عرفا
- Kıpırdama! - Ardiye odayı kontrol et.
! لا تتحرّك - تفقّد الغرفة الخلفية -
Bayan Scarlett. Ardiye dolabında. Radyoyla birlikte.
الآنسة سكارلت. في دولاب المكنسة مع الراديو
Ardiye ve nakliye için ruhsatımız var.
الشهادة، الخزن والنقل.
Uzaklastirilirlar. Onlara ardi arkasi kesilmez bir azab vardir.
دحورا ولهم عذاب واصب
Hayir hayir, yer birbiri ardinca sarsilip dümdüz oldugu zaman,
كلا إذا دكت الأرض دكّا دكّا
Ibret almak veya sükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardinca getiren O'dur.
وهو الذي جعل الليل والنهار خلفة لمن أراد أن يذكر أو أراد شكورا
Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir.
ولقد وصلنا لهم القول لعلهم يتذكرون
Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardinca git. Muhakkak ki Allah ne yaparsaniz haberdardir.
واتبع ما يوحى إليك من ربك إن الله كان بما تعملون خبيرا
Haydi ama Robert, cuma geceleri ardiye biriminden... ...daha iyi bir yerin olduğunu mu söyleyeceksin?
هيا , (روبرت) لا تخبرني إنه لديك مكان أفضل تكون فيه ليلة الجمعة أفضل من مكان التخزين