Beispiele
Virüs gibi yayılmak istiyorum.
اريد ان اكون مثل الفيروس
- Böyle yayılmak, parlak bir fikir.
فكرة جيدة،التباعد مثل ذلك
Japon ordusu Çin'de yayılmak istiyor.
الجيش الياباني يخطط ."لتوسيع وجوده في "الصين
Ölümcül Pandora virüsü hızla yayılmaktadır.
تفشي الفيروس القاتل باندورا وهو ينتشر بسرعة
Hayatta kalmanızın tek yolu... ...başka bölgelere yayılmaktır.
...الطريقة الوحيدة التي تستطيعون العيش بها .هي بأن تنتقلوا إلى منطقة أخرى...
Mordor'dan yayılmakta olan kötülüğe daha fazla dayanamaz.
لن تستطيع الحياة في ظل الشر 'الذي يتنشر آتيا من 'موردور
Doğal-tamamlayıcı sektörüne doğru yayılmak istiyor.
من أدوية الوصفة إلى سوق الملحقات العشبية
Ama yayılmak benim en sevdiğim şey.
حî ًàçïًîًٌٍàيهيèهٍî ه ë‏لèىîٍî ىè çàيèىàيèه.
Ama yayılmak benim en sevdiğim şey.
لكن النشر هو افضل شيء بالنسبة لي
Ve kibirleriyle birlikte, bütün dünyaya yayılmak istediler.
و في منتهى الجشع .. فإن الإنسان حلم بتوسيع نطاق سيطرته