Beispiele
Dış duvarda açık oluşmak üzere.
أصبح خرق الحائط الخارجي وشيكاً
Bu konvoy Stalingrad'a gidecek... ...Kızılordu askerlerinden oluşmaktadır.
وَاكبْ إِلى ستالينجراد فقط لجنودِ الجيشِ الأحمر
Gördüklerimiz üç farklı tonda griden oluşmaktadır.
.وماذا نشاهد ثلاثة أطياف رمادية
Bu sizin kraliyet odanız. Beş bölümden oluşmaktadır.
وهذا قصرُكَ قسّمَ في خمسة أجزاءِ
Bugün toplum, bir dizi kurumdan oluşmakta.
,المجتمع اليوم
Ama öte yandan... ...dünyamız şablonlardan oluşmakta.
وما يزال عالمنا يتركب من انماط
Yaşamın boş, çünkü bir bombayı oluşmaktan alıkoymakla harcıyorsun.
لأن تَصْرفُه يُحاولُ إيقاف القنبلةَ. . . مِنْ يُصبحُ.
Samanyolu'nun merkezi ile aynı hizada olmasından kaynaklanan Galaktik Dizilim oluşmakta.
من مُنتصف المجرة , مُحدثاً ما يُطلق عليه البعض محاذاة المجرة
Şu anki hissiniz, oluşmakta olanın mükemmel bir yansımasıdır.
أيا يكن شعورك فهو انعكاس ممتاز
Oluşmakta olan bir yıldız olarak eminim bunu anlayabilirsin.
بما أنك نجم أنا واثقة بأنك ستتفهم ذلك