Beispiele
Bilirsin öylesine sürüklenmek gibi.
تعرفين، مثل الإنجراف أو شىء من هذا القبيل
Bir hatırayla sürüklenmek
عندما أتذكّركِ
Buradan sürüklenmek istemiyorsan
الا أذا كنت تريد ان تهرب من هنا
Seni sürüklenmekten kurtarır.
.لتمنعك مِن العوم بعيداً
Oradan oraya sürüklenmekten bıktım.
.لقد سئمت من كل هذا الدوران
Onu kucaklayarak uzaklara sürüklenmekten kurtulmuştum.
إلا أن عناقها قد منعنى من الانجراف بعيداً عن الأنظار
- Yaptıklarımız... ...dünyayı kaosa sürüklenmekten kurtarıyor.
ما نفعله يمنع العالم من السقوط في الفوضى
Peki şimdi sürüklenmek istediğimi söylesem?
ماذا أذا أخبرتك أننى مستعد لهذا؟
İşimiz dünyayı kaosa sürüklenmekten kurtarmak.
ما نفعله هو أننا نمنع العالم من السقوط في الفوضى
Bu çılgınca karmaşaya sürüklenmek istemiyorum.
لاتكن مجنونا