Examples
Elmas toptancısını soyacağız.
الدخول والخروج من متجر ألماس بالجملة
Elmas toptancısını soyacağız.
تنقلات الماسات لأكبر التجار
Tahitili bir toptancıdan.
ليس رجلاً
Takı satan bir toptancı.
من عمله كبائع مجوهرات بالجملة
Takı satan bir toptancı.
: كبائع لمجوهرات الزينة البيع بالجملة
Rabah'ı gördüm, toptancıyı.
رأيت (رباح)، البقال
Birincisi, bir toptancı bulman gerekiyor.
الأول , أن تجد التاجر -
Limana indim. Bilirsin, toptancıdan alabiliyorsun.
من أحواض السفن و أحصل عليها بسعر الجملة
Yani, ne? Sen... Toptancı mısın?
إذن , من أنت ؟ أأنت باع بالجملة ؟
Belki yarın da toptancılara gideriz.
ربما غدا نذهب إلى واحدة من تلك الأسواق الكبيرة