Examples
Kaldıraçlı borçlanmadır.
"فائدة القروض"
Bu bir borçlanma.
إنها إستعارة لغوية
Ona borçlanmanı istemiyorum.
لا أريدك فقط أن تديني له بأي شيء.
Güvenli borçlanma için diplomatlar gönderebiliriz.
يمكننا أن نرسل . مبعوثين ليؤمنوا القروض
Çocuklar bankaya borçlanmadan üniversiteye gidebilir.
الاولاد يستطيعون الدخول الى الجامعة دون اخذ دين من البنك
Babana daha fazla borçlanmamızı istemiyorum.
لا أريد أن نغرق في دين والدك أكثر من ذلك
Çünkü Lenny'ye borçlanmayı kimse istemez.
لأنهم لا يريدون أن يدينون لليني
- Tamam, bana borçlanmaya hazır ol!
ااستعد لتصبح مدينا لي
İnsanlara bir şey borçlanmayı sevmiyorum.
لا احب ان ادين للناس بالأشياء
İnsanlara bir şey borçlanmayı sevmiyorum.
انا لا أحب ان اكون مدينة لأحد بشئ