Exemples
Kahven soğumak üzere dedektif.
قهوتُكِ ستُبرد، أيتها المحققة
Pancho, biraz mola ver, mısırlar soğumak üzere.
(خذ استراحةيا (بانتشو الطعام بدأ يبرد
İçinde soğumakta olan bir şişe Şili Chardonnay'i var.
وزجاجه من النبيذ توجد بالداخل في هذه اللحظه.
Soğumak egzersizin en önemli kısımlarından biridir. Artı "ağır çekim homo" kulağa hoş geliyor.
.الاسترخاء أهمّ جزء من الرياضة .كما أنّ الكلمتَين متناغمتان
Ayrıca soğumakta olan bu sos için de mükemmel bir tarif bıraktı.
وأيضًا تركت لي وصفة لصلصة جميلة التي تبرد الآن
Soğumaktan ziyade... ...yıldız ani bir parlama olana dek daha da sıcak bir hale gelir.
وهذه طريقة جيدة لفهم الاجسام ليس كأجزاء منفردة وانما كوحدات بناء مترابطة