Beispiele
Kapıda dikilmek zorunda değil.
. . . هو لَيْسَ مِنْ واجِبهِ أَنْ إبلغْ البابَ.
Sanki burada dikilmek kurtarır.
لكن الوقوف هنا سيفعل
Ön kapıda dikilmek. Biliyorum.
وقفت على بابها - أعلم -
Kapıda dikilmek zorunda değil.
لا داعي لأن يقف عند الباب
Dikilmek kulağa daha hoş geliyor.
الوقوف كالأبله أفضل
Tek kelime etmeden saatlerce dikilmek.
،كنت أقف بالساعات .لا أنبس ببنت شفة
Burada dikilmek bir işine yaramaz.
.لن يساعدك الوقوف هنا
Oturmak, dikilmek, yuvarlanmak bizim geleneğimiz.
الوقوف والجلوس والتقلب هي تقاليد عظيمة
Marge, ailen kapıda dikilmek zorunda değil.
مارج) ليس على عائلتك) الوقوف في المدخل
Burada dikilmekten iç çamaşırlarım buz tuttu.
ملابسي تجمدت علي نقيم هنا طوال الإسبوع