Examples
Siktiğimin vurguncuları!
سوق لعين
Kalanı vurguncu olacaktır.
البقية سَتَكُونُ مضاربةَ
Kalanı vurguncu olacaktır.
أما البقيّة فسيكونوا مضاربين
Ben, köle emeği kullanan bir vurguncuyum.
أنا الاستغلالي للعمّال العبيد
Aç gözlü vurguncuların da bunda katkısı var.
كما هي مسؤوليتك تجاه طمع المضاربين
- Uyuşturucu tüccarı, vurguncu... - "İddia edilen" dedin mi?
ــ توزيع مخدِرات, إبتزاز, وعمليات غسيل أموال ــ هل قلت أن "جونى - بنيرو" يدّعى هذا؟
Sıkı vurguncular, kumarbazlar, çok para, büyük arabalar.
أشخاص ذوى نفوذ , مقامرون مال كثير , سيارات فارهة
Ev sahibi, arkadaş ve kiracı bulabilirse vurguncu ev sahibi.
والصديق ، وإن تمكن من تأجيره ، نخب السمسار
Franco ahlaksız bir hızlı vurguncu. Bu gidişatta kalıyoruz.
.فرانكو) مدفع طليق) .نبقى على هذا المسار
Takviye zincirinin kontrolü bizim elimizde olmalı, karaborsa vurguncularının değil..
من الضروري أن نحكم سيطرتنا على تسلسل إمدادتنا .. وليس مجرمى السوق السوادء