Examples
Tuzlukla biberlik nerede?
اين الملح ورورق الفلفل لتلك الورقه ؟
- Biberliği kontrol et. - Evet.
.تحقق من هزّازة الفلفل - .أجل -
Tuzluk ve biberliği aldığımda, aynen böyle yapmıştın.
هكـذا،بالضبـط ردّة فعلكِ عـندما أهديتكِ حـافظات،الملح .والفلـفل
Tuzluk ve biberliklerle bir şey yaptığını söyledi.
قالت أنك فعلت شيئا بحمالة الملح و الفلفل-
Lucy, tuzluk ve biberlikleri silmeyi hatırlamalısın.
"لوسي" يجب ان تتذكري دوما مسح علب الفلفل والملح.
Peki, sen ne dersin biberlik? Hayır mı?
ماذا عنك، يا (وعاء الفلفل)؟ لا؟
Tuzluk ve biberlikle bir şeyler yaptığını söyledi.
قالت أنك فعلت شيئا بحمالة الملح و الفلفل-
Cesaretini göstermek için bir biberlik dolusu...
أنت الفتى الذي أكل .الفلفل في تحدي
Harika birer tuzluk ve biberlik de aldım. . . . . .restorandan.
و أيضاً حصلت على هذه الملاحة و علبة الفلفل من المطعم
Büyükannem ölmeden önce, bana tuz ve biberlik seti vermişti.
كان بحوزتي تمثالين قديمين قدّمته لي جدّتي قبل وفاتها