Beispiele
Fısıldamak zorunda değilsiniz.
ليس من الضروري أن تهمس
Ben de fısıldamak istiyorum.
احب ان اهمس ايضا
Fısıldamak mı istiyorsun?
تـريـد أن تهمـس الآن ؟ لا , لا
Şş! Fısıldamak benim olayım.
الهمس خاص بي
Fısıldamak büyük kabalık. Merhaba.
مِن الوقاحة أن تتهامسوا
Fısıldamak mı istiyorsun? Hayır, hayır.
تـريـد أن تهمـس الآن ؟ لا , لا
Çünkü fısıldamak zorundayım, tamam mı?
لأنّه علي ذلك، مفهوم؟
James, yakına gel. bir şey fısıldamak istiyorum.
أريد أن أهمس لك بشىء
Arkanıza yaslanın ve kulağıma fısıldamaktan vazgeçin!
تراجع وامتنع فضلاً .عن الهمس بتودد
Fısıldamak zorunda değilsin. Marlon burada değil.
أنت لست مضطراً أن تهمس مارلون ) ليس هنا )