örnekler
- Yaslanmak mı?
أحتضنك ِ ؟
O narsistti, yaslanmak istemedi
حول ديمومه شبابه، كان نرجسياً
Arkana yaslanmak ister misin?
أتودّي أن تستلقى؟
Orada olmak, göğüslerine yaslanmak, ağlamaya hazır olmak.
كوني هناك .. مضغوطاً بقوه في صدره مستعد للبكاء
Yaslanmak istemeyi içinde barındırır... ve kabul etmeyi.
. . . الأحتضان يَشمل الرغبة .والقبول
Yere oturmak yada duvarlara yaslanmak yok.
لا تجلسى به على الأرض أو تستندى على الجدران
Bayan Jean. Arkanıza yaslanmak ister misiniz?
.أتودين الجلوس يا سيدتي
Yere oturmak yok. Duvarlara yaslanmak da yok!
لا جلوس على الأرضية ، ولا اتكاء على الحيطان
Senin görevin arkana yaslanmak ve öğrenmek.
عملك هو الجلوس والتعلم
Bazıları ara sıra hayata devam etmek için birilerine yaslanmak zorundadır.
كما لو أن المرء أحيانا يرضخ للواقع حتى يستمر بالحياة