Beispiele
Ve sıçramak, sıçramak, sıçramak!
وأقفز ، اقفز ، اقفز
Ekmek ve şarap. Sıçramak.
الخبز والنبيذ. بقاء الأمل
"Gibi görünüyor" sıçramak değildir.
عندما تكبر، عندما تكون رجل
Kovboy yükseklere sıçramak istiyor.
هل ما زال راعي البقر اللعب بقوة ، ما رأيك بمئة ألف ؟
Sıçramak -Bağış -Davranışlar -Çığlıklar
المدمنين_ الاعمال الخيرية_
Evet, ona sıçramak denir.
نعـم ، تـدعى هـذه بـداية
- İleriye sıçramak istiyorum.
أودّ "القفز" قُدماً
Hey, sıçramaktan vazgeç, tamam mı?
ياهذا , توقفى عن العبور بالسفينة .. حسناً ؟
Hiper uzaya sıçramak için hazırız.
نحن مستعدين لقفز عبر الفجوة
Geri sıçramak zorundayız. Burada kalamayız.
يجب أن نقوم بالعودة.. لايمكننا أن نبقى هنا