Exemples
Onu bulaştırmak istemedim.
أنا لم أريد توريطه .. هو الذى أصر على ذلك
Sana bulaştırmak istemem.
لا أريد أن أنقله إليكِ
- Bizi işine bulaştırmak istemiyor.
إنه لا يريدنا أن نتورط
Bizi bulaştırmak istemiyor.
لا يريدنا أن نتورط
Sana bulaştırmak istemem.
. لا أريد أن أمررها لكى
"Kan bulaştırmak" ölümün işaretiydi.
الدم في البُراز كان نَذيرًا بالموت.‏
Şimdi bu, bulaştırmak.
الآن هذا جيد
Ellerine biraz kan bulaştırmak.
وتنالى بعض الدماء بين يديكِ
- Planları herkese bulaştırmak.
لا أستطيع سماعك - خطتهم هى اصابة كل الموجودين هناك -
Halılara kan bulaştırmak istemezdim.
حسناً .. لم أكن لأنزف على السجاجيد