Beispiele
Tüm bölümü kuşatmak zorundayız...
ليس من المفترض أن تَقسم أنا آسف
Kuşatmak için durum kötü.
يحيطون بهم.
KUŞATMAK İÇİN BECERİYOR
الصمت حتى التغلب على المصاعب
En iyisi etrafını tamamen kuşatmaktır.
الاول والافضل هو العناق الكامل
Düşmanı arkalarından kuşatmak da önemlidir.
والقدرة على محاصرة عدوك دون ان يخدعك
Düşmanı arkalarından kuşatmak da önemlidir.
عندما لا نستطيع مواصلة حصار العدو خلفنا
Eğer kuşatmak isteselerdi, askeri birlikler gönderirlerdi.
اذا كانو يريدون الغزو ,كان سيرسلون قوات
Ormanı kuşatmak için gönderilen öncü kuvvetlermiş.
قاموا بتخصيص فرقة كاملة لتطويق الغابة
Ormanı kuşatmak için gönderilen öncü kuvvetlermiş.
ـ صمًموا قِطاعاً عسكرياً كامِلاً ليُحيطُ بالغابة
Ormanı kuşatmak için gönderilen öncü kuvvetlermiş.
لقد خصّصوا قسم .لإحاطة الغابة