Beispiele
Zemini arılıkla ışıldamakta.
.وارضها تتلألأ من النظافة
Biri bunu zamanında ışıldamak olarak tanımlamış.
.سبق وأن وصفه أحدهم على أنّه وميض
Bunu ışıldamak olarak tanımlayan ben miydim? Pekala, artık göremiyorum ama.
هل كنت وصفت ذلك الوميض؟ .لم أعد أستطيع رؤيته
Bir çiti, izolasyon spreyi ile kaplamak... ...ve sapları fiberglas kaplı tel makası kullanmak... ...sizi, yılbaşı ağacı gibi ışıldamaktan korur
نعيدها, برينان هارب من أصدقائه الأشرار من جنوب أمريكا ,وسنكون جاهزين للمضي .طالما لم نصادف أي معوقات