...

• sıkıntıya düşmek
  وَقَعَ في الضَّرَاء
  plus ...

Résultats connexes

• sıkıntıya gelememek
  عَدَمُ تَحَمُّلٍ لِلْمُضَايَقَة
  plus ...
• sıkıntıya uğradı
  أصابته مصيبة
  plus ...
• düşmek
  جَهِيض
  plus ...
• düşmek
  سِقْط
  plus ...
• düşmek
  رَدِئ
  plus ...
• düşmek
  رَخِيص
  plus ...
• düşmek (v.)
  أهوى
  plus ...
• düşmek (v.)
  حدر
  plus ...
• düşmek (v.)
  تساقط
  plus ...
• düşmek (v.)
  خر
  plus ...
• ak düşmek
  اِبْيَضَاض
  plus ...
• ağ düşmek
  وَقْع في شَبَكَة
  plus ...
• düşmek (v.)
  تطوح
  plus ...
• pahadan düşmek
  اِنْخَفَضَ ثَمَنُهُ
  plus ...
• saçına ak düşmek
  بَدَى الشِّيبُ عَلَى شَعْرِهِ
  plus ...
• önüne düşmek
  مَشَى {[ِمَشْيًا أمامه}
  plus ...
• peşine düşmek
  زَاوَلَ
  plus ...
• tezata düşmek
  اِخْتَلَفَ
  plus ...
• tezata düşmek
  تَبَايَنَ
  plus ...
• tezata düşmek
  نَاقَضَ
  plus ...
• tuzağa düşmek
  وَقَعَ {[َ وُقُوعًا في}
  plus ...
• üstüne düşmek
  اعتنى
  plus ...
• yenik düşmek
  اِنْهَزَمَ
  plus ...
• yenik düşmek
  هُزِمَ {[ِ هَزْمًا]}
  plus ...
• kar düşmek
  تَسَاقُطُ الثَّلْج
  plus ...
• gözden düşmek
  سقط مِنْ الْعَيْن
  plus ...
• gaflete düşmek
  غُفًول
  plus ...
• arkasına düşmek
  مُتَابِعَة
  plus ...
• arkasına düşmek
  مُوَاظَبَة عَلَى
  plus ...