-
Feryatlar duydum.
...في الليل...سمعنا صرخات...صرخات عالية
-
Halkının feryatlarını duymaktan vazgeç.
توقف عن سماع صرخات قومك
-
Tanrı feryatlarımızı duydu.
الله العظيم قد إستمع إلى صرخاتنا
-
Ustabaşları yüzünden feryatlarını duydum.
"كنت أستمع لبكائهم بسبب ما يفرض عليهم "
-
- Feryat. - Figan nedir?
صياح - ماهو "العواء"؟
-
Figan, feryat demek.
العواء" هو الصياح العالي"
-
Benim bedenim feryat ediyor.
جسدي يصرخ
-
"Feryatlarım seni öldürmesin."
"كم أتمنى أن لا يؤذيك هذا"
-
Adı "Bir Günahkarın Feryatları".
انه يدعى الرثاء من الخطيئة
-
Ustabaşları yüzünden feryatlarını duydum.
"كنت أستمع لبكائهم بسبب ما يفرض عليهم"