New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
les exemples
-
Taşkınlık yapıyorlar.إنهم بحالة فوضى
-
- Evet. Taşkınlığımı mağzur görün.رجاءاً أعذري غضبي
-
Sakın tartıda taşkınlık etmeyin .« ألا تطغوا » أي لأجل أن لا تجوروا « في الميزان » ما يوزن به .
-
Lütfen taşkınlık yapmayın!يتدخل في حكمك على المباراة ولا تفعلون شيئا غبيا ،
-
Sakın tartıda taşkınlık etmeyin .لئلا تعتدوا وتخونوا مَن وَزَنتم له ، وأقيموا الوزن بالعدل ، ولا تُنْقِصوا الميزان إذا وَزَنتم للناس .
-
Taşkınlık olmaması için.للمحافظة عليها من ان تصبح جامحه
-
Gençlik ve taşkınlık.المراهقين و الاسراف
-
- Ah alkol. Taşkınlık.لقد ثمل بعمق.
-
Taşkınlık olmaması için.لمنعهم من الإنفلات
-
Bu bir taşkınlık.هذا تحضير