New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
les exemples
-
Delilleri karartmak.الآن، هناك دليل
-
Tek yapabildiğin odayı karartmak mı?أكل ما بمقدوركَ فعله هو تعتيم الغرفة ؟
-
Tek yapabildiğin bir odayı karartmak mı?أكل ما بمقدوركَ فعله هو تعتيم الغرفة ؟
-
Onu yavaşça öldürerek hayatını karartmak istiyorum.أريد أن أدمّر حياته ، لقتله ببطء شديد
-
Onu yavaşça öldürerek hayatını karartmak istiyorum.أريد أن يصل ألمه حتى روحه، ليلاً ونهاراً
-
Affedersin, içini daha fazla karartmak istemedim.،عذرًا لم أكن أسعى إلى مزيد من الشؤم
-
Affedersin, içini daha fazla karartmak istemedim.عذرًا لم أكن أسعى إلى مزيد من الشؤم
-
Niyetim ne onun, ne de babasının hayatını karartmaktı.أنا كنت على وشك أن أخرّب . . حياتها، أَو أبوها.
-
Bombok bir hayatım var. Başka kimsenin hayatını karartmak istemem.لن أقحم أحد في حياتي البائسة هذه
-
Bunun gibi saçmalıklar için adamın hayatını karartmaktan anlar.القضاء على الأشخاص بسبب تفاهات كهذه