les exemples
  • Optimist değilsin.
    انهم لن يتطوروا ابدا مرة اخرى أنت لست متفائل
  • - Sorun nedir peki? Bay İnanılmaz konusunda senin kadar optimist olamıyorum.
    دعينا نقول أنني و أنتِ .لا نرتدي نفس النظارات ذات الألوان الحمراء
  • Altı ayda bir kontrole gitmem gerekiyor, ama evet doktor çok optimist.
    يجب أن أقوم بفحص كلّ ستّة أشهر ولكن، أجل، الطبيب متفائل جداً
  • Bana "Bay Optimist" diyebilirsin; ama bence burada epey yol kat ettiniz.
    سمّني السّيدَ المتفاءل لكن أعتقد أننا صنعنا تقدّما ملحوظاً هنا
  • Bu kadar optimist olmana sevindim Michael; ancak... ...öyle bir şey için devletin kaynaklarına ihtiyacımız yok mu?
    .بعد أن تخترف الملف حسن، إنه رائع أن تبقى متأكدا، يا (مايكل)؟ لكن ألا يتطلب هذا مصادر ذا مستوى حكومي؟
  • Cidden mi? Bu konser hakkındaki gerçekleri anlatmanı istiyorum. Süper optimist, çarpıtılmış versiyonunu değil.
    حقّاً؟ أريدكِ أن تخبريني الحقيقة عن هذه .الحفلة، لا أوهامكِ الإيجابيّة الخارقة بشأنها
  • Eğer sizin ikiniz gibi rahatsız edici derecede optimist olursam... ...sorayım bir, bunu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
    ،لو سأتحلّى بالتفائل الجمَّ مثلكما فكيف برأيكَ سنفعل ذلك؟
  • Pek optimist bir insan sayılmam ama... ...Tara, elinin durumu tahmin ettiğimden de iyi.
    لست متفائلاً يا (تارا) ، ولكن هذا أفضل بكثير مما توقعته