les exemples
  • İthalatçı-ihracatçı, oldu mu?
    بالاستيراد و التصدير، حسناً؟
  • - İthalatçı. - Ve ihracatçı.
    - يعمل بالاستيراد. - و التصدير.
  • 14 numara: İthalat-ihracatçı.
    البند 14 : التصدير و الإستيراد.
  • - İhracatçı. - Domuz Eti İhracatçısı.
    مُصدر للحم الخنزير
  • İnsan tacirleri, ithalatçılar, ihracatçılar.
    ،مهربون .مستوردون، مصدرون
  • O bir ihracatçı, ithalatçı değil.
    إنه موّرد، لا مستورد
  • Bir tür ithalatçı-ihracatçı olduğu söylenebilir.
    يمكنك القول بأنة نوعاُ ما مورد ومصدر
  • Sonra da bir ithalat-ihracatçı var.
    و بعد ذلك كان الرجل صاحب التصدير و الإستيراد.
  • Ama Amerikalısın. Demokrasi ihracatçıları değil mi?
    ولكنّكِ أمريكية، تصدرين الديمقراطية أليس كذلك؟
  • Hayır, ben daha çok ithalat ihracatçı demek istiyorum.
    لا، بل أفضل أن أنعت نفسي بالمورد ومصدر