New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
les exemples
-
Yatıştırmak: Dindirmek, iyi hissettirmek.يُرضى: معناها أن يُهدّىء وأن يُشعر أحدهم بشعور أفضل
-
Vicdan azabını dindirmek içindir.من أجل راحة باله، بالطبع
-
Sadece ağrı dindirmek için.يمكنه أن يخفف الألم
-
Sadece ağrı dindirmek için.هو يُمْكِنُ فقط أَنْ يُخفّفُ عن الألمِ
-
"Acısını dindirmek"? Hangi acıyı?"خفف لألمه" أي ألم؟
-
Özgecilik mi dindirmek mi?يجب أن أذهب لابد أن أستيقظ مبكراً
-
Özgecilik mi dindirmek mi?" تسكني " أم " الإثيار "
-
Kokaini acını dindirmek için kullanma.لا يستخدم الكوكايين لقتل الألم .
-
Tüm bu acıları dindirmek istiyorum.كل هذا العناء أردت فقط ان افعل شىء
-
Zavallı varlığımın acısını dindirmek için...فقط لتَبَلُّد الألمِ وجودِي البائسِ.