New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
les exemples
-
Sorunun kendini zaptetmek.بل الضغوطات.
-
Ne? Beni zaptetmek istediğine inanamıyorum!لأي غرض؟
-
Beni kendi gücüyle zaptetmekten hoşlanıyordu.أراد أن يسكتني بنفسه
-
Beni kendi gücüyle zaptetmekten hoşlanıyordu.أحبّ تثبيتي بنفسه
-
Seni zaptetmek zorunda kaldık, eğer bahsettiğin buysa.لقد كنا مضطرين لحبسك، إن كان هذا ما تشير إليه.
-
- Onu zaptetmek zorunda kaldığınızda... - Onu bıraktık......عندما قلت بأنه كان يجب عليك إحتوائه - لقد ألقيناه -
-
Onu zaptetmek giderek daha da zorlaşıyor.يصبح اصعب واصعب السيطرة عليه
-
- Kutsal toprakların gücü belki... ...kötülüğü zaptetmek için yeterlidir.قوة الارض المقدسة تكون كافية من أجل إِحتواء الشر
-
Bu canavarı zaptetmek için git bir şeyler getir.إحضر شيئا لتقييد ذلك الوحش
-
Eğer buradan kurtulabilirsek biri beni zaptetmek zorunda kalacak.اسلوبك مختلف لكنة نجح معي