New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
نَفَى {[َ نَفْياً]}
ejemplos de texto
-
Sürgün etmek mi? - Nereye?إبعادي؟ إلى أين؟
-
Sürgün etmek. Köklerini çıkarmak.الإستأصل - تمزيق من الجذور
-
Gece Hiddeti'ni sürgün etmek! Tek yolu bu.(نعاقب (غضب الليل .إنها الطريقه الوحيده
-
Kong Qiu'yu idam etmek ve Üç Soylu Aileyi sürgün etmek!نفذ كونغ شيه ثم عاقب العائلات الثلاث
-
Ölümsüzler, bizi Derin Karanlığa sürgün etmek için doğru kelimeyi bulmuştu.الإترنلس عثروا على الكلمات المناسبة لإبعادنا إلى الظلام العميق
-
Bir ruhu sürgün etmek kolay değil,... ...ama imkânsız da değil.،من الصعب إجلاء روحٍ .لكن ليس مُحالاً
-
Ama onu artık var olmayan bir yere göndermek... ...onu hiçliğe sürgün etmek demektir.لكن إرساله إلى مكانٍ ...لم يعد موجوداً .يجعله منفيّاً في غياهب النسيان
-
New York halkının yarısı beni linç etmek... ...diğer yarısı da beni eyaletten sürgün etmek istedi.أعتقد أنَّ نصف سكان "نيويورك" أرادوا إعدامي والنصف الأخر كانَ ليرميني خارج الولاية
-
Hani o inkar edenler , seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla , tuzak kuruyorlardı . Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken , Allah da bir düzen ( bir karşılık ) kuruyordu .« و » اذكر يا محمد « إذ يمكر بك الذين كفروا » وقد اجتمعوا للمشاورة في شأنك بدار الندوة « ليثبتوك » يوثقوك ويحبسوك « أو يقتلوك » كلهم قَتلَة رجل واحد « أو يخرجوك » من مكة « ويمكرون » بك « ويمكرُ الله » بهم بتدبير أمرك بأن أوحى إليك ما دبروه وأمرك بالخروج « والله خير الماكرين » أعلمهم به .
-
Hani o inkar edenler , seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla , tuzak kuruyorlardı . Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken , Allah da bir düzen ( bir karşılık ) kuruyordu .واذكر -أيها الرسول- حين يكيد لك مشركو قومك بـ " مكَّة " ؛ ليحبسوك أو يقتلوك أو ينفوك من بلدك . ويكيدون لك ، وردَّ الله مكرهم عليهم جزاء لهم ، ويمكر الله ، والله خير الماكرين .