New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
ejemplos de texto
-
- Onu işten çıkarmak zorundayım.ففي الليلة الماضية أشعل النار بطاهية الفطائر
-
İşten çıkarmak zorunda kaldım.. ولم يكن امامى أختيار أخر
-
Seni işten çıkarmak zorundayım.يجب علي أن أتركك ترحلي
-
- Yolunu arıyorlar işten çıkarmak için.انت تبحث في مكان سيركل مؤخراتنا جميعا
-
Trevor'u işten çıkarmak zorunda kaldık.علينا أن نطرد تريفور
-
İnsanları işten çıkarmak zorunda kaldım..حدثيني عن هذا .لقد أضطررت لصرف بعض الأشخاص
-
Seni eliçabuk, bizim işte işten çıkarmak... ...işten değil hayattan çıkarmaktır.كنت jedrool، في أعمالنا، كنت لا تكمن أجبرتها على الفرار، وضع لك بها.
-
Bence Driscoll seni işe çıkarmakla hata yaptı.من رأيي أن (دريسكول) قد ارتكبت خطأً أن سمحت لك بالمجيء
-
Gregory House’u işten çıkarmak isteyenler ellerini kaldırsın.(كل الموافقين على طرد (جريجوري هاوس يرفعون أيديهم
-
İyi iş çıkarmak isteriz, değil mi?علينا أن نقوم بعملٍ جيّد، صحيح؟