Translate Turkish Arabic وضع إشارة
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
-
ipucu (n.)more ...
-
bildirme (n.)more ...
-
anma (n.)more ...
-
jest (n.)more ...
-
emare (n.)more ...
- more ...
-
imza (n.)more ...
-
işaret (n.)more ...
-
semptom (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
belirti (n.)more ...
-
alamet (n.)more ...
-
ima (n.)more ...
-
ilgi (n.)more ...
-
münasebet (n.)more ...
-
أشارة {ج أشارات}more ...
-
bildirme (n.) , {mil.}تعيين إشارة {جيش}more ...
-
işaret (n.)more ...
-
kinaye (n.)more ...
-
emare (n.) , {mil.}تعيين إشارة {جيش}more ...
- more ...
-
anma (n.)more ...
-
vaka (n.)more ...
-
bestelemek (v.)more ...
- more ...
-
statü (n.)وضع {ج أوضاع}more ...
-
duruş (n.)more ...
-
وَضَعَ {[َ وَضْعًا]}more ...
Examples
-
- Seni mimlediler. - Ne?تمّ وضع إشارة عليك - ماذا ؟ -
-
Ne kadar çok ıslak zemin işareti koymayı unuttunuz..فأنت نسيتُ وضعِ إشارة الأرضيه المرنه
-
"Lütfen rahatsız etmeyiniz" kartı da asmış.وضع إشارة "عدم الإزعاج" على الباب
-
Tek söylemen gereken, onlara adil davrandığım.شخص ما وَضعَ إشارة لسوقِ النثريات على نافذتِكَ.
-
- Oldu mu? - Düzenli sinyal alıyorum.ما هو الوضع؟ - لدي إشارة واضحة -
-
- Rex, Anakin'in sensörleri yerleştirmesine yardım et.ريكس) ساعد (اناكين) فى) وضع مجسات الاشارة
-
Michelle, benim Jack. Rabens'ın izini kaybettik. GPS yol göstericisini bir sigara paketinin içine koymuş.أنا (جاك). لقد فقدنا أثر (ريبنز) للتو لقد وضع إشارة تحديد المكان مع رجل برىء
-
Rabens'ın izini kaybettik. GPS yol göstericisini masum olan birisinin üzerine yerleştirmiş.أنا (جاك). لقد فقدنا أثر (ريبنز) للتو لقد وضع إشارة تحديد المكان مع رجل برىء
-
Sanırım "hiç suç işlediniz mi?" kutucuğu seçeneklerimi kısıtlıyor.أظن أن وضع اشارة على صندوق "هل إرتكبت جريمة"؟ يحد من خياراتي
-
Ayrıca tüm günahları okuyun ve işlediğiniz günahları işaretleyin.وعندما نقرأ قائمة الخطايا، يمكنك وضع إشارة بجانب الخطيئة التي ارتكبتِها