Translate Turkish Arabic من أول وهلة
Turkish
Arabic
related Results
-
çözülmek (v.)more ...
- more ...
-
stresli (adj.)more ...
-
paraf (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
birinci (adj.)more ...
- more ...
-
tan (n.)more ...
-
yorumlamak (v.)more ...
-
sökülmek (v.)more ...
- more ...
-
şafak (n.)more ...
-
ilk (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
aralık (n.)more ...
Examples
-
İlk başta seni tanıyamadım.لم أعرفك من أول وهلة
-
Olaya yüzeyleme bakarsan sadece sorunları görürsün.من أول وَهْلةٍ توجد كلّ تلك العقبات
-
İlk başta gün yüzüne çıkmayan niteliklere sahibim.لديّ مؤهّلات لا تبدو ظاهرة من أوّل وهلة
-
"Hindistan'a gelişin ilk görüşte aşktır." derdi.لقد قال عندما تنتقل للهند ستحبها من أول وهلة
-
Beklenmedik rakibimin hesaplanmış hamleleri kendini hemen belli etmedi.الخطوات المحسوبة لعدوّي المفاجئ .لم تكن واضحة من أول وهلة
-
- Birinci dereceden cinayete teşebbüs. - Onu tutukladılar mı?إعتداء من الدرجة الأولى - هل أعتقلوها ؟ -
-
O cılız ronini?وضعيف من أول وهلة ، ومحارب ساموراي فاشل لا نتيجة لادخاله اليك
-
Onu gördüğüm ilk andan itibaren sevdim. Ama o beni göremedi çünkü her zaman karşısına sen çıktın.لقد أحببتها من أول وهلة .لكنها لم تلحظني لوجودك في طريقنا
-
Neyse. Annemin dediğine göre ilk görüşte aşık olmuşlar.،على أيِّ حالٍ، على حسب كلام أمّي ...فقد أحبّا بعضهما من أوّل وهلةٍ
-
- Birinci sınıf durum. - Tekrar yükselecek miyiz?شرط من الدرجة الأولى هل نستطيع النهوض ثانية ؟