-
Çok fazla içtiğimden şikayet ediyordu.
لقد إشتكت من كثرة شربي للكحول
-
- Mükemmel mi? Adam ayyaşın teki. - Mükemmel.
ممتاز؟ هذا الرجل يتهاوى من كثرة الشرب - لهذا هو ممتاز -
-
Adam ayyaşın teki. - Mükemmel.
ممتاز؟ هذا الرجل يتهاوى من كثرة الشرب - لهذا هو ممتاز -
-
Bunu daha önce görmüştü. Sarhoşlar içkiden dolayı uzanırlar.
لقد رأى هذا سابقاً، أنه يتسكع ويترنح من كثرة الشرب
-
Daha önce de görmüştü bunu. Aylaklar, içmekten yerlere serilmişti.
لقد رأى هذا سابقاً، أنه يتسكع ويترنح من كثرة الشرب
-
Büyük ihtimalle bir kaç şişe biranın dibini görünce kendinden geçti.
من المحتمل أنه مغمى عليه بسبب كثرة شرب البيرة
-
Bir hafta sonra haberi aldık.
و طلبوا منا أن نفرح بخبر موتها فقد ماتت من كثرة الشرب
-
Çok şükür daha önemli meseleye odaklanmamızı sağlayan birileri var. Taub onu her türlü yapacaktı zaten.
مخها تدمر بسبب كثرة الشرب أو نظام غذائي سئ، واضح أنه السبب الثاني
-
Evet, ya bir dondurma arabasındaysan... ...ve dışarıda da şekerler, çiçekler ve bakireler varsa?
متلازمة كورساكوف مخها تدمر بسبب كثرة الشرب أو نظام غذائي سئ، واضح أنه السبب الثاني
-
Bu durumda sanırım sebep ikincisi.
مخها تدمر بسبب كثرة الشرب أو نظام غذائي سئ، واضح أنه السبب الثاني